Zamansız bir stil ikonu: Capri Adası!
Napoli’den feribot ile sadece bir günlüğüne geldiğimiz Capri adası, ‘ Porto di Grande Marina’ ya adım atar atmaz bize rengarenk evleri, limon ağaçlarının kokusu ile farkını özgür ve şık ruhunu bize hissettirmeye başlıyor ve aklıma, İngiliz yazar D.H. Lawrence’ın ada ile ilgili şu sözleri geliyor; “Dedikodulu, villalarla dolu, kat kat kireç taşlarıyla bezenmiş, cenneti çok andıran ama dünyayı hiç andırmayan ada”..
Capri Adası gerçekten de dünyanın geri kalanını pek ‘andırmıyor’.. Öyle ki iki imparatoru kendisine aşık etmiş. İmparator Sezar Augustus ve İmparator Tiberius bu adaya hayran kalmış, hatta Tiberius Capri’ye taşınıp hayatının sonuna dek burada yaşamış. Roma döneminden beri sayfiye yeri olarak kullanılan bu ada, tarihi ve doğal güzelliklerinin yanı sıra 1930’lardan beri, özellikle jet-set tatil rotalarının gözdelerinden Capri, bugün sadece İtalya’nın değil, dünyanın en gözde adası. Şıklık ve farklılık marinaya ayak basar basmaz kendisini hissettirse de ada asıl sürprizini sonraya saklıyor. Burası limandan tahmin edilemeyecek kadar dik yamaçları yokuşları olan müthiş manzaralara sahip bir ada.
Daha önce buraya gelmeyenlerin bilmediği diğer bir şey ise Capri Adası, her biri ayrı karakterlere sahip Capri ve Anacapri diye iki bölgeye ayrılıyor. Capri, Marina Grande‘de feribottan indiğiniz yer iken, Anacapri adanın yüksekte kalan diğer kısmı. Sosyete ve zengin İtalyanlar Anacapri’deki villalarda oturuyor. Capri’nin en hareketli yerlerinden olan Umberto I Meydanı da bu limana bir füniküler mesafesinde. Geçmişte halk pazarı olarak kullanılan bu meydanı yerel halk Piazzetta olarak adlandırıyor.
**Yazının devamını aşağıdaki linke tıklayarak okuyabilirsiniz**
Kaynak: Gecce.com
https://www.gecce.com.tr/yazarlar/kentler-ve-trendler/zamansiz-bir-stil-ikonu-capri-adasi
Bir cevap yazın