LÜKS ve KONFORLU BİR DEVR-İ ALEM : Gemi Seyahati
Gözlerinizi birkaç saniyeliğine kapatın ve hayal edin; Yüzen lüks ve oldukça konforlu bir oteldesiniz, her uyandığınızda kendinizi dünyanın farklı bir köşesinde buluyorsunuz..
Kulağa çok hoş geliyor, değil mi? İşte son yılların en gözde seyahat şekli yani GEMİ ile SEYAHAT tam da böyle bir şey.
Gemi (Cruise veya Kruvaziyer) yolculuğuna katılanlar, tatillerine koca bir dünyayı sığdırır, unutulmaz anlar yaşarlar. Bavul açma kapama derdi olmadan her gün başka bir limanda, yeni bir kentte uyanırlar. Üstelik büyüleyici bir atmosferde her türlü konfor ve eğlence içinde dinlenerek, yol alarak, eşsiz manzaraların da tadını çıkartırlar. Şanslıyım ki, turizm sektöründe uzun yıllardır çalışan ve seyahate düşkün biri olarak birbirinden güzel ve farklı gemilerle üç kez Cruise turu gerçekleştirme fırsatım oldu.
Hali hazırda ‘yaz ve tatili dönemi ‘açılmışken gemi seyahati düşünenler için gelin bu konuyu biraz daha detaylı anlatayım , son çıktığım gemi seyahatimle birlikte sizlerle paylaşayım böylece hem pek fazla bulamayacağınız gemi seyahati rehberini oluşturalım hem de Avrupa’nın en güzel liman ve kentlerini birlikte gezelim , ne dersiniz?
Gemi Seyahatinin abc’si
Öncelikle bir gemi turu satın almakla başlayalım. Cruise firmalarının direkt satış ofislerinden veya Türkiye’ de gemi seyahati programı satışı yapan pek çok seyahat acentasından detaylı bir araştırma yaparak tercih ettiğiniz turu satın alabilirsiniz. Ancak Seyahat acentanızın TURSAB ( Türkiye Seyahat Acentaları Birliği) kayıtlı olmasına dikkat etmelisiniz seyahatinizle ilgili her türlü bilgi ve detayı verebilecek profesyonellikte bir acenta olmalı. Turu aldığınız acentaların vize ve seyahat sigortası konularında yardımcı olmaları da ayrı bir avantaj elbette. Almış olduğunuz gemi seyahat programı bizimki gibi Avrupa’nın güney kıyılarını kapsıyorsa, almanız gereken vize schengen’dir. Özellikle bayram tatilleri gibi bir dönemi düşünüyorsanız talebi de göz önünde bulundurarak vize başvurunuzu önceden yapmalısınız.
Bizim bu kez gemi seyahatimizin başlangıcı ROMA’nın en tanınmış limanlarından Porto Di Civitavecchia idi. Biz bu nedenle ilk önce Roma’ya uçtuk. Roma havaalanından 50 dakika uzaklıkta bulunan Civitavecchia’ya ulaşmak üzere grup olarak alanda bizi bekleyen otobüslerimize geçtik .Civitavecchia’ya vardığımızda gemiye binmeden önce ilk yaptığımız şey bize dağıtılan etiketlerin üzerine biletimizde yazan oda numaramızı yazıp yapıştırmak oldu. Valizler bu etikete göre odanızın kapısının önüne getirilip bırakılıyor. Bu sırada tüm yolcular limanda toplanıyor ve içeri alma işlemi yapılırken yanınızdaki eşyalar arama cihazından geçiriliyor. Gemiye alkol sokmak yasak. Daha sonra kayıt masasına gidiyorsunuz ve fotoğrafınız çekilerek size bir kimlik kartı düzenleniyor. Karttaki fotoğraf güvenlik sistemine kayıt ediliyor. Gemiden inerken ve binerken kartınızı gösterdiğinizde ekranda fotoğrafınız çıkıyor. Böylece sizin yerinize başka birinin gemiye binmesini engellemiş oluyorlar.
Burada size tavsiyem valizlerinizin odanıza geç gelebileceğini ön görerek acil ihtiyaçlarınız için yanınıza küçük bir çanta almanız. Sonrasında, en keyifli anlardan birini kaçırmamak için kamaranızın veya geminin en üst teras katlarından birine çıkarak şehri ve geminin limandan ayrılışını seyredebilir, hatta bunu mümkünse gemi her limandan ayrılırken yapabilirsiniz. Gemi hareket edene kadar gemiyi gezmek, uzun yolculuk sonrası bir şeyler atıştırmak ve tabii ki ayrılırken terasta olup izlemek özel bir keyiftir. Bu sayede biz her defasında apayrı bir heyecan yaşayarak müthiş fotoğraflar ve çekimler yapabiliyorduk.
Günlük Bültenler
Gemi seyahatlerinde en sevdiğim şeylerden biri de her gecce sonraki güne ait ‘Daily Program’ adında bir gazete odanıza ulaştırılıyor olması . Gemi turuna katılan her millet için konuştukları dil (bizim için Türkçe) ve uluslararası dil olan İngilizce olarak hazırlanması diğer bir konfor.. Burada geminin ne zaman yanaşacağı, hava durumunun nasıl olduğu, yarın akşam giyim için ne tavsiye edildiği, tiyatro salonunda hangi gösterinin olduğu ve buna benzer birçok bilgi bulunuyor. Akşam yatmadan önce 10-15 dakika bu gazeteye göz gezdirmeniz size çok şey kazandıracaktır, mutlaka okuyun.
Acil Durum Tatbikatı
Gemiye gelen her yolcunun mutlaka zorunlu olarak acil durum tatbikatına katılması gerekiyor. Bunun ne zaman yapılacağı yine gazete ile bildiriliyor. Odanızdaki can yeleklerinizi alarak size verilen kartınızda yazılı olan toplanma noktalarına gidiyorsunuz. Burada acil durumda yapılacaklar kısaca gözden geçiriliyor ve tatbikata katıldığınız kartınıza işleniyor. Yani kaytarmak yok, birine katılmazsanız diğerine katılmak zorunda kalıyorsunuz. Gemide Yaşam Gemiye bindiğiniz andan itibaren yapacağınız alışverişlerinizde para geçerli değil (casino hariç.)
Kredi kartınızı resepsiyondan veya otomatik makinaları kullanarak kimlik kartınıza tanımlatıyorsunuz, karttan 250 Euro tutarında bir miktar bloke ediliyor. Gemi içinde harcama yaptıkça kredi kartınıza yansıyor. Son gün gemiden çıkarken odanıza bir fatura geliyor. Faturanın bir nüshasını imzalayıp birini kabinde bırakıyorsunuz, harcadığınız miktar alınıp geri kalan kartınıza iade ediliyor. Gemi turlarında her şey yarım pansiyon olsa da aslında gün boyunca ücretsiz içecek ve yiyecek gibi alanları mevcut. Aslında tıpkı 5 yıldızlı bir resort konsepti devam ediyor. Gemide üç öğün yemek ve içeceklerin bazıları ödediğiniz fiyata dahil bu gemideki restoranların tamamında size önceden belirtiliyor . Genel olarak sabah kahvaltıları ve öğlen yemekleri açık büfe ve akşam yemekleri A’la Carte olup , bir çok gemide 24 saat kabin servisi bulunuyor. A’la Carte restoranda size ayrılmış bir masa her zaman hazır. Gemi kimliğinizde bu masanın numarası yazıyor. Her gün aynı kişilerle aynı saatte, aynı masada oturup akşam yemeğinizi yiyebilirsiniz.
Burada alacağınız tüm içecekleri satın aldığınız kuponla veya tanımladığınız kredi kartınız ile ödeyebilirsiniz. Gemi seyahatlerinde ayrıca farklı bir unsur olarak akşam yemeklerinizde iki oturum (main 18:30 ve second 20:30 ) seçeneğinize sunulmakta ya da hiçbir kısıtlama olmadan (Freestyle Cruising) diye adlandırılan seçenek bulunmakta.
Akşamları ana restorana giriş saati var örneğin 19:00 ile 19:15 arası yazıyorsa bu saati geçirdiğinizde burada yemek yiyemiyorsunuz çünkü bazı gemilerde a’la carte restoranlarda kapıları kapatıp içeri almayabiliyorlar. Ayrıca 7 günlük bir seyahatte genellikle en az bir yada iki kez konseptli gecce organizasyonları oluyor. Resmi kıyafetten kasıt ise genellikle spor bir ceket altına kumaş pantolon, takım elbise yada hatta smokin! Kadınlar için ise elbise, yada kumaş pantolon üzerine bir bluz. Bazı firmalarda ise tüm seyahat boyunca yarı resmi kıyafet zorunluluğu bulunuyor. Geri kalan firmalar ise istediğiniz gibi gitmenizi ancak sadece akşam yemeğinde restoranda şortla gezmemenizi istiyor. Akşam gemi hareket saatinden yorgun ama mutlu bir şekilde gemiye döndüğünüzde geminin de bir dolu renkli ve eğlenceli programla dolu olduğunu görmek sizi hemen kendinize getiriyor.
Gemideki güzel yemekler ve sonrasında pek çok farklı bölümünde canlı müzik dans ve şovlar izleyebilme şansınızda oluyor, lüks tatil köylerinde olduğu gibi oldukça profesyonel ekipler tarafından gerçekleştiriliyor. Kesinlikle zaman ayırmaya ve izlemeye değer Her Gün farklı bir Şehir, hatta farklı bir Ülke Evet, artık seyahatimiz başlıyor. Aslında rehberimizin de dediği gibi gemi seyahatinin en uzun günü ilk gün. Prosedürler çok ama sonraki günlerin nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz ve ilk gün çektiğiniz yorgunluğu hemen unutuyorsunuz çünkü artık dünyanın en güzel şehirlerine demir atmak üzere yola çıkıyorsunuz. Haftaya dünyanın en güzel kentlerine demir atmaya başlıyoruz. Bekleriz..
Kaynak: Gecce.com
https://www.gecce.com.tr/yazarlar/kentler-ve-trendler/luks-ve-konforlu-bir-devr-i-alem-gemi-seyahati
Bir cevap yazın